Güncelleme Tarihi: 1 Mart 2018
Anevrizmalar, zamanla geliştikleri için kanamanın ortaya çıktığı bölgede yer alan dokuların da yavaş yavaş tahribatına sebebiyet verir. Bu sebeple, genellikle ileri aşamalara gelene kadar, birkaç saat ya da birkaç gün içerisinde herhangi bir beyin kanaması belirtisi ortaya çıkmayabilir.
Beyin kanaması yaşayan hastalarda, uyarıcı olan birtakım farklı işaretler ortaya çıkabilir. Hastalar tarafından yaşanan belirtiler, kanamanın özelliklerine ve şiddetine göre değişkenlik gösterir. Şiddetli bir şekilde ortaya çıkan baş ağrıları, mide bulantıları ve kusmalar, kişinin baş kısmını kolay bir şekilde eğememesi, ense kısmındaki sertlik, bulantı, çift görme, his kayıpları ve ışığa karşı hassasiyet beyin kanaması belirtileri arasında yer alır. Kanamamış bir anevrizmaya sahip olan kişilerde ise genelde herhangi bir belirti ortaya çıkmaz.
1. Gözlerde Ortaya Çıkan Değişiklikler
Gözlerde ortaya çıkan değişiklikler beyin kanamasının en önemli belirtileri arasındadır. Göz kapaklarının aşağıya doğru düşmesi ve gözü rahat bir şekilde oynatamamak gibi durumlar göz sinirlerinin felç olduğunun belirtileri arasındadır. Göz arka ya da üst kısmında ağrı ortaya çıkması, çift görme ve tek taraflı olarak büyümeye başlayan göz bebeği gibi belirtiler de beyin kanamasının önemli belirtileri arasında yer alır.
2. Baş Ağrıları ve Kusma
Sürekli aynı bölgede ortaya çıkan baş ağrıları beyin kanamasının belirtisi olabilir. Ağrılar genellikle uzun süreli ya da birden bire başa saplanan şiddetli ağrılar şeklinde görülür. Dayanılmaz seviyelere ulaşabilen bu ağrılar pek çok insanı rahatsız eder. Baş ağrısı ile birlikte bulantı ve kusma gibi sorunlar da ortaya çıkar.
3. Fiziksel Hareketlerin Kısıtlanması
Vücutta ilerlemeye devam eden halsizlik ve uyuşukluk durumu, vücudu hareket ettirememe gibi problemler beyin kanamasının belirtisi olabilir. Bu tür belirtiler yaşanmaya başlandığı zaman aynı zamanda karıncalanma, sızlama ve el ile kol tutulması gibi sorunlar da ortaya çıkar. Kol ve bacak bölgesinde halsizlik, dikkat dağınıklığı ve sürekli yorgun hissetmek gibi belirtiler de ortaya çıkar. Konuşma, yutkunma, okuma ve yazma gibi fiziksel güç gerektiren aktivitelerde de sürekli olarak sorun yaşanır. Koordinasyon ve denge kayıpları da meydana gelir. Hızlı bir şekilde gelişen ve ciddi sorunlara yol açabilen bilinç kayıpları ve koma gibi rahatsızlıklar da ortaya çıkan belirtiler arasında yer alır.
Beyin Kanamasının Sebepleri Nelerdir?
Beyin kanaması rahatsızlığı, kafatasının iç kısmında yer alan damarların bütünlüğünün bozulması sebebiyle ve bu bölgenin üzerinde kan birikmesi sebebiyle ortaya çıkar. Kanamalar, beyin dokusu içerisinde, beyin zarı üzerinde, beyin zarı altında ya da beyin dışında da görülebilir. Kanamaların yerleşim yerleri bölgeye bağlı adlar ile sınıflandırılır. Beyin kanaması sınıflandırmaları sebeplere göre yapılır.
1. Kalp ve Damar Hastalıkları
Kalp deliği gibi hastalıkların tedavi edilmesinden daha sonra kendi kendine ya da beynin içerisindeki damarların bozukluğundan dolayı beyin kanaması meydana gelebilir. Özellikle çocukların daha önceki dönemlerde geçirdikleri beyin damarı tıkanıklığının açılışından sonra bu durum ortaya çıkabilir. İlerlemiş olan hamileliklerde, doğum sonrasındaki kan basıncı yükselmesi sebebiyle de beyin kanaması riski ortaya çıkabilir. Rahatsızlıklar ile birlikte yüksek tansiyon hastalarında da beyin kanaması riski vardır. Kalp ve damar hastalıkları olan kişiler beyin kanaması riski taşırlar.
2. Hastalıklar
Migren ve diyabet gibi sık yaşanan ve görülen hastalıklar beyin kanaması rahatsızlığına yol açabilir. Venöz, dural sinüs trombozu yani halk arasında inme olarak adlandırılan ve nadir ortaya çıkan hastalıklar beyin kanamasına sebep olabilir. Beyin tümörünün ciddi boyutlara ulaştıran rahatsızlıklar da beyin kanamasına yol açar. Bununla birlikte genetik açıdan yatkınlığı olanlar ve bazı enfeksiyonları yaşayan kişilerde de sık olmasa da beyin kanaması meydana gelebilir.
3. Çevresel Koşullar
Beyin kanamasında ateşli silahlar ile yaralanmalar, kaza ve yüksekten düşme gibi travmatik olaylar yer alabilir. Aşırı sıcak ortamlarda uzun süre kalınması ya da güneşte uzun süre kalınması da beyin kanamasına yol açabilir. Fiziksel olarak kişiyi aşırı zorlayacak işlerin uzun süre yapılması ve spor aktivitelerinin zorlayıcı şekilde yapılması da vücudu yorar ve beyin kanaması riskini ortaya çıkartır. Bu tür durumlar ile birlikte kanı aşırı derecede sulandıran ilaçların kullanılması da kanamayı meydana getirebilir. Özellikle gençlerin kullandığı uyuşturucu maddeler, alkol ve sigara gibi nikotin içerikli maddeler de beyin kanamasına sebebiyet verebilir.
Beyin Kanaması Nasıl Anlaşılır?
Beyin kanaması, ufak bir bölgede hasta kişinin bilincini etkilemeyecek şekilde ilerliyor ise, hastalar yavaş yavaş ufak derecede konuşma bozukluğu yaşamaya başlayabilirler. Bu durum ile birlikte bilinç bulanıklığı ve benzeri belirtiler de ortaya çıkabilir. Önemli ve ileri düzeyde bir kanama olduğu zaman beyin damar grubundaki baloncuklar patlar. Baloncukların patlaması ile meydana gelen kanamalar şiddetli baş ağrısına, mide bulantılarına ve kusmaya yol açar.
Beyin kanamasından şüpheleniyorsanız, acil bir şekilde vakit kaybetmeden muayene olmanız gerekir. Beyin kanaması ciddiye alınması gereken ve acil tedavi altına alınması gereken bir hastalıktır. Hayati bir risk taşıyan beyin kanaması için genellikle cerrahi operasyon yapılmasına ihtiyaç duyulur. Bu belirtiler ile karşılaştığınız zaman vakit kaybetmeden hastaneye gitmeniz, hayatınızı kurtarmanızı sağlayabilir.
Beyin Kanaması Ne Kadar Sürer?
Beyin kanamasının tüm olgularının oluşumu ortalama olarak 1 veya 2 gün sürebilir. Beyin kanamalarında kafatasında ortaya çıkan kanamalar, belirli tek bir sebepten dolayı ortaya çıkmaz. Beyin kanamalarının genellikle birden fazla sebebi olabilir. Kafaya alınan ve travmaya yol açan darbelerden dolayı sık sık beyin kanaması ortaya çıkabilir. Trafik kazası gibi olaylarda ise beyin kanaması riski oldukça artar. 50 yaş altındaki kişilerde de bu tür sebeplere bağlı olarak beyin kanaması ortaya çıkar. 50 yaş üzerindeki kişilerin yaşadığı beyin kanamasının sebepleri ise genellikle yüksek tansiyon türü rahatsızlıklara bağlıdır. Kanama yavaş yavaş kafa bölgesinde ilerler ve dokulara zarar verebilecek noktaya gelebilir. Bu süre içerisinde hastalar genellikle çok fazla belirti yaşamazlar. İlerleyen aşamalara gelindiği zaman ise belirtiler kendini şiddetli bir şekilde göstermeye başlar.
Beyin Kanaması Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tüm hastalıklarda olduğu gibi beyin kanaması hastalığının da tedavisinde doktor ne yapılacağına karar verir. Hastanın durumunun acil olduğu durumlarda ve hastanın bilincinin kapalı olduğu durumlarda, hastanın tedavisi için kararı hastanın en yakını olan akrabaları verirler. Tedaviyi uygulayacak olan doktorun seçeceği riskli bir karar hasta yakınları ile konuşulur. Hastanın mevcut durumuna göre en uygun seçenek doktor tarafından tespit edilir ve hasta yakınlarına sunulur.
Karmaşık yapıda ilerlemiş olan beyin kanamalarında damar içi ve cerrahi tedavilerin ikisi de uygulanabilir. Damar içi nöroşirürjiyen tedavisi uzmanları ile hasta ya da hastanın yakınları tedavi için gerekli olan uygun tedavileri değerlendirirler. Günümüzde beyin kanaması için en iyi tedavi yönteminin hangisi olduğu tartışmaya açık bir konudur. Ancak en iyi tedavi mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilebilecek olan ve hastanın durumuna uygun olan tedavidir. Cerrahi riskler ise beyinde kanama olup olmadığı ile ilişkilidir. Beyin kanamasının büyüklüğü, yeri ve hastanın yaşı ile genel durumu da tedavinin başarı ve risk oranlarını doğrudan etkilemektedir.
Gözlem ve cerrahi olmayan tedavi, beyin kanamasında klipleme adı verilen (mandal ile kapatma) ve cerrahi tedavi ile birlikte beyin kanaması için uygulanan damar içi tedaviler mevcuttur.
Beyin Kanaması Sonrası İyileşme Sürecinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Beyin kanamasının iyileşme süreci, hastadan hastaya farklılıklar gösterebilir. Beyin kanamasının türleri, kanamanın olup olmadığı, yerleşim noktası, tedavi şekli ve hastanın genel durumu önemli faktörler arasındadır. Kanama geçirmiş olan hastaların nörolojik kayıpları belirgin olmaktadır. Bu tür hastalar için uzun bir iyileşme süresine ihtiyaç bulunabilir. Hastalarda kendilerine özel bulgular da ortaya çıkabilir. Cerrahi işlem sonrasında ortaya çıkabilecek farklı yan etkiler de mevcuttur. Bu yan etkiler kısa süre devam edebilir yapıya sahiptir.
Yan etkiler arasında yorgunluk hissi, çene veya operasyonun yapıldığı bölgede ağrı, baştan saat tikine benzeyen bir ses duyulması, görsel açıdan bozukluklar, baş ağrıları ve görme alanının kısıtlanması gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Hastaların tedavi sonrasında uzun süre istirahat etmeleri gerekir.