Güncelleme Tarihi: 22 Mayıs 2018
Günümüzde neredeyse herkes sosyal yaşantıda birtakım problemlerle yüzleşmektedir. Bu sosyal problemler bazı kişilerde ciddi sorunlara yer açabilmektedir. Yaşam şeklinde yapılan yanlışlıklar ile birlikte yaşanan bu problemler kişideki ruhsal dengeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Duygu durum bozukluğu olarak da adlandırılan distimik bozukluk, yaşanan problemler nedeniyle sürekli depresif ruh halinde olan kişilerde görülmektedir. Sosyal yaşantıda yaşanan problemler ise başlıca şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Mobbing
- Yeterince dinlenememe
- Kendine zaman ayıramama
- Ailevi problemler
- Sosyal çevreyle yaşanan problemler
- Alkol ve sigara kullanımı
- Madde bağımlılığı
- Yoğun iş hayatı
- Sorumlulukların gereğinden fazla olması
- Ağır ve kronik hastalıklar
- Zorlayıcı yaşam koşulları
- Stres ve baskı
- Kötü beslenme alışkanlıkları
Tüm bu durumlar kişinin yaşamdan keyif almasına engel olacak ve kişiyi hayatın akışını sorgular duruma getirecektir. Bu olumsuz faktörlerin sürekli bir halde devam ediyor olması kişinin yaşamını sonlandırmasına dahi neden olabilmektedir. Bu nedenle distimik bozukluk görüldüğü takdirde kişinin bir uzman tarafından yardım alması gerekmektedir.
Distimik bozukluğun genel olarak çocukluk ve ergenlik döneminde görüldüğü bilinmektedir. Aynı zamanda distimik bozukluk durumunun kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görüldüğü bilinmektedir. Distimik bozukluğun genel olarak küçük yaşlarda gerçekleşen taciz, şiddet, cinsel istismar gibi durumlarda görüldüğü bilinmektedir. Bazı durumlarda çocukluk döneminde gerçekleşen travmaların ileriki yaşlarda distimik bozukluk olarak görüldüğü bilinmektedir.
Depresyon sebebiyle yardım alıp herhangi bir tedavi yöntemiyle iyileşme görülmeyen hastaların aslında distimik bozukluk durumuna sahip olduğu da görülebilmektedir. Kronik ve gizli bir şekilde seyreden distimik bozukluk durumu depresyon türlerinden en sık görülenidir. Distimik bozukluk en az iki ay sürmekle birlikte en fazla iki yıl boyunca devam etmektedir. Teşhis konulmasının zor olması sebebiyle tedavisinin her hastada uygun bir şekilde yapılması mümkün olmayabilmektedir. Distimik bozukluk tanımı kullanılmadan önce bu durum için kullanılan diğer ifadeler ise şunlardı;
- Kronik minör ve nörotik depresyon
- Depresif kişilik
- Karakterolojik depresyon
- Kronik disfori
- İntermitan depresyon
- Depresiz nöroz
Distimik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Distimik bozukluğun birçok belirtisi bulunmaktadır ve bu belirtiler duruma sahip olan herkeste aynı şekilde görülmemektedir. Distimik bozukluğun başlıca belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır;
- Memnuniyetsizlik hali
- Melankoli
- Aşırı uyuma veya uykusuzluk
- Güven problemleri yaşama
- Gün içerisinde hissedilen yorgunluk ve halsizlik hissi
- Hiçbir şeyden keyif alamama hali
- Yorgunluk ve bitkinlik
- Karamsarlık ve zihinde sıkça olumsuz düşünceye ağırlık verme
- Cinsel isteksizlik
- Sosyal çevreye dair ilgili duymama, uzaklaşma
- Manevi anlamda isteksiz olma
- Mutlu olamama
- Hiçbir aktivitiye dâhil olmama
Distimik Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?
Distimik bozukluğun temellerinin ergenlik veya çocuklukta atıldığı bilinmektedir. Distimik bozukluk tedavisi için kişinin hastanede kalması gerekmemektedir. Kronik bir rahatsızlık durumu olan distimik bozukluk en az iki ay en fazla ise iki yıl sürmektedir. Bir uzman tarafından önerilen ilaç tedavisi ile durum tedavi edilebilmektedir. Depresyon tanısının konulması için bir uzman tarafından uyku EEG’lerinin incelenmesi gerekmektedir. Distimik bozukluğa sahip kişilerde birtakım atakların görülebileceği bilinmelidir ve kişi buna yönelik olarak önlemini almalıdır. Bu durumun görüldüğü her 4 kişiden 3’ünde duble depresyon olarak geçmekte olan ataklar görülmektedir. İlaç tedavisine başlayan kişilerin aynı zamanda psikolojik yardım alması da önerilmektedir. Psikolojik desteğin yanı sıra kişinin sosyal çevresinde bulunan insanların da tedavi sürecinde destek olması oldukça önemlidir. Manevi destek gören kişilerin tedavilerinde daha başarılı sonuç alındığı bilinmektedir. Distimik bozukluk tedavisinde hastanın durumuna göre farmakoterapi veya bilişsel davranışçı terapisi uygulanabilmektedir.
En az üç ay sürmekte olan distimik bozukluk, gerek ilaçla gerekse psikoterapi yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Gerekli olduğu durumlarda ise uzman tarafından hem ilaç hem de psikoterapi yöntemine başvurulabilmektedir. Herhangi bir travma sebebiyle bu durumun yaşandığı düşünüldüğü takdirde bir uzman tarafından kişinin travmasıyla yüzleşmesi sağlanabilmektedir.
Transkraniyal manyetik uyarım tedavisi ise tüm bu bahsedilen tedavilere yanıt vermeyen hastalara uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemi dışında gerektiği durumlarda hasta grup tedavilerine de katılabilmektedir. Araştırmalar sonucunda kişilerin grup tedavisiyle oldukça başarılı sonuçlar elde ettiği bilinmektedir.