Güncelleme Tarihi: 19 Mayıs 2018
Şizofreni gerçek ve hayali ayırt edememe durumudur. Şizofreninin bölünmüş kişilik olduğu bilgisi doğru değildir. Zihinsel bir hastalık olan şizofreniye sahip insanlar gerçek ve hayali ayırt etme yetisine sahip olmamaktadırlar. Gerçeği algılamakta çarpıtmalara neden olan, düşünce, hareket ve duygu durumlarında bozukluklara neden olan şizofreni nedeniyle kişi sosyal hayatında birçok olumsuz faktörle karşılaşmaktadır. Şizofreni hayat boyu sürmekle birlikte doğru yöntemler kullanıldığı takdirde kontrol edilebilen bir durum haline gelmektedir.
Günümüzde şizofreniye tam olarak neyin sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Fakat şizofreninin bir hastalık olduğu durumu kesinlik kazanmıştır. Şizofreni, birtakım olumsuz nedenler sonucu ortaya çıkan bir durum değildir. Şizofreninin nedeni kesin olarak bilinmemesine karşın, birtakım faktörlerin şizofreniye sebep olabildiği de bilinmektedir. Bu faktörler başlıca şöyle sıralanabilmektedir;
- Kalıtımsal nedenler: Şizofreninin anne ve babadan çocuğa geçtiği durumlar görülebilmektedir.
- Beynin kimyası: Beyindeki kimyasallarda görülen birtakım dengesizliklerin şizofreniye neden olabildiği bilinmektedir. Beyinde nörotrasmitere karşı aşırı hassas olma durumu ile aşırı dopamin üretimi görülebilmektedir. Beynin bazı dürtülere yönelik olarak verdiği tepkiyi etkileyen dopamin dengesizliği halüsinasyon görülmesine neden olabilmektedir.
- Beynin anomali yapısı: Beynin anomali yapısı ve fonksiyonlarının şizofreni hastalığına sahip olan kişilerde görüldüğü bilinmektedir. Beynin anomali yapıda olması durumuna sahip olan her hastada şizofreni hastalığı görülmemektedir. Aynı zamanda tüm şizofreni hastalarında da beynin anomali yapıda olduğu söylenemez.
- Çevresel nedenler: Yoğun stres ve sosyal yaşantıdaki olumsuzlukların şizofreni hastalığını tetikleyici unsurlar oldukları bilinmektedir.
Şizofreni Türleri Nelerdir?
- Paranoid şizofreni: Yanlış sanrı ve inanışlara sahip olma durumu olan paranoid şizofreni hastalarının duygu, düşünce ve konuşmalarında herhangi bir anormal durum görülmez. Paranoid şizofreni hastaları cezalandırıldıklarına dair sanrılara sahiptirler.
- Hebefrenik Şizofreni: Tutarsız davranışlar sergileyen hebefrenik şizofreni hastalar, çocuksu ve uygunsuz davranışlar gösterebilirler.
- Katatonik Şizofreni: Çoğu semptomu fiziksel olan katatonik şizofreni hastaları genel olarak çevrelerine karşı tepkisizdirler. Genellikle isteksizdirler ve garip karşılanacak hareketler yapabilirler. Birden fazla kez aynı kelime veya cümleyi tekrar edebilirler. Bu hastalar da aynı zamanda fiziksel olarak kendilerine zarar verme eğilimi görülebilmektedir.
- Ayrışmamış Şizofreni: Şizofren hastası olan kişide hebefrenik, paranoid ve katatonik şizofreni türlerinden biri olmadığı takdirde ayrışmamış şizofreni görüldüğü söylenebilmektedir.
- Kalıntı (Rezidüel) Şizofreni: Semptomların şiddetinin azaldığı bu şizofreni hastalığı türünde halüsinasyonlar görülmeye devam etmektedir. Fakat halüsinasyonlar ve delüzyonlar diğer şizofreni türlerinde olduğu kadar şiddetli görülmemektedir.
Şizofreni Belirtileri Nelerdir?
Her şizofreni hastasında aynı belirtiler görülmemektedir. Bununla birlikte farklı zamanlarda farklı belirtileri gösterme durumları da görülebilmektedir. Şizofreni hastalarında en sık görülmekte olan şizofreni belirtileri kendi içerisinde üçe ayrılarak incelenebilmektedir.
- Pozitif belirtiler: Aynı zamanda psikotik semptomlar olarak da adlandırılabilmekte olan pozitif belirtiler, şizofreni hastalığına sahip olmayan kişilerde görülmeyen belirtileri tanımlamaktadır. Bu belirtiler delüzyon ve halüsinasyon olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Delüzyonlar en basit yoluyla sıra dışı inançlar olarak tanımlanmaktadır. Bu sıra dışı inançlar herhangi bir gerçeğe dayanmaz. Şizofreni hastalığı olan kişi bu sıra dışı inançların aksi ispat edilse dahi inanmayı reddedecektir. Bu durum görüldüğü takdirde kişi imkansız olan şeylerin varlığına inanabilmektedir. Kişi kendisinin Tanrı olduğunu veya olağanüstü yeteneklere sahip olduğunu iddia edebilmektedir. Halüsinasyonlar ise kişi tarafından gerçekte var olmayan şeyler ile durumların var olarak algılaması şeklinde tanımlanabilmektedir. Kişi gerçekte var olmayan şeyleri görebildiğini, olmayan sesleri duyduğunu, ağzında tuhaf bir hissin olduğunu algılayabilmektedir. Bu var olmayan şeylerin şizofreni hastaları tarafından varmışçasına algılanmasında en sık görülen durum, olmayan seslerin duyulması durumudur. Kişi var olmayan bir ses duyduğunu, bu sesle konuşabildiğini düşünebilmektedir.
- Dezorganize belirtiler: Doğru düşünme ve tepki verme yetisine sahip olmayan şizofreni hastalarında dezorganize belirtiler görülmektedir. Bu dezorganize belirtiler arasında aşırı yavaş hareket etme, karar verememe, unutkanlık, manasız şeyler yazma, anlamsızca tekrarlanan hareketler yapılması yer alabilmektedir.
- Negatif belirtiler: Genel olarak toplum tarafından kabul edilen davranışların şizofreni hastalarında görülmemesi durumunda şizofreni hastalarında negatif belirtilerin görüldüğü söylenebilmektedir. Bu negatif belirtilerin arasında motivasyon eksikliği, sosyal çevreden soyutlaşma, gündelik aktivitelerde problemler, kişinin uzun süre hareket etmemesi ve yaşama dair ilgisizlik yer alabilmektedir.
Şizofreni Teşhis ve Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?
Şizofreni belirtileri her hastada aynı şekilde olmayacağı gibi teşhis esnasında da hastadan her belirtiye sahip olması beklenmemektedir. İlk olarak fiziksel muayeneden geçen hasta, kan testleri yapıldıktan sonra herhangi bir problem görülmemesi takdirinde bir psikiyatriste yönlendirilir. Psikotik hastalık bağlamında inceleyecek olan psikiyatrist, en az 6 ay görülen birtakım davranışlara gözlemleri sonucunda şizofreni teşhisi konabilmektedir. Şizofreni tedavisinde başlıca amaç hastada görülen belirtilerin azaltılması ve durumun mümkün olduğunca tekrarlanmamasıdır. Uygulanan tedaviler ise ilaç tedavisi, psikososyal tedavi ve hastanın hastaneye yatışı yoluyla gerçekleşebilmektedir.
- İlaç tedavisi: Antipsikotik olarak adlandırılan ve şizofreni tedavisinde kullanılabilmekte olan ilaçlar şizofreninin tam anlamıyla ortadan kalkmasını sağlamamaktır. Antipsikotikler şizofreninin neden olduğu halüsiyonasyonların ve bu gibi semptomların azalmasını sağlamaktadırlar. Bilinen birçok antipsikotik bulunmaktadır fakat bu ilaçlar bir uzmana danışmadan kullanılmamalıdır.
- Psikososyal tedavi: Hastalığın neden olduğu toplumsal, psikolojik ve davranışsal problemleri çözmeye yardımcı olan psikososyal tedaviler rehabilitasyon, bireysel psikoterapi, aile ve grup terapisi olarak dört bölüme ayrılmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinde başlıca amaç semptomların kontrol edilebilmesidir. Rehabilitasyon daha çok şizofreni hastalarının topluma dahil olabilmelerine odaklanmaktadır. Şizofreni hastalarının kişilerden bağımsız bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olmaları açısından oldukça önemlidir. Bireysel psikoterapi ise öncelikle kişinin şizofreniyi anlamlandırmasını ve şizofreniyle başa çıkmasını hedeflemektedir.
- Hastaneye yatışın gerçekleştirilmesi: Çok şiddetli semptomların görülmesi haricinde şizofreni hastaları herhangi bir yatış olmadan tedavi edilebilmektedir. Özellikle kendisine ve başka insanlara zarar verme ihtimali
- Elektrokonvulsif Terapi (EKT): Elektrokonvulsif Terapi hastanın baş bölgesine elektrotların yerleştirilmesi ve elektrik şokunun beyne iletilmesi yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu soklar aracılığıyla nörotransmitterlerin artışı sağlanır. Elektrokonvulsif Terapi oldukça ciddi durumlarda ve nadiren kullanılan bir tedavi yöntemidir.
- Beyin cerrahisi: Nadiren kullanılmakta olan lobotomi, beyindeki bazı sinir bağlarının kesilmesi yoluyla gerçekleştirilir.