Uyku Bozukluğu Türleri ve Tedavi Yöntemleri

uyku-bozuklugu
Nöroloji

Uykunun tıbbi anlamda bir bilim dalı olarak kabul görmesi çok yeni bir tarihe sahiptir. Bir bilim dalı olarak kabul edilmesinin ardından ayrıntılı uyku araştırmalarına da başlandı. Bu ayrıntılı araştırmalar neticesinde 80’den fazla uyku hastalığı tanımlandı. Bu hastalıkların anlaşılması ise son 50 yılda gerçekleşti. Uyku hastalıklarından bazıları uykusuzluk, bazıları bozuk uyku ve bazıları da çok fazla uyku şeklinde gerçekleşebiliyor. Bazı uyku hastalıkları ise uyku terörü ya da uyurgezerlik gibi istem dışı motor aktiviteler şeklinde ortaya çıkıyor.

Ne Kadar Uyumalıyız?
Aslında ideal uyku süresinin 8 saat olduğu söylenir ancak bu doğru değildir. Normal uyku süresi kişiden kişiye değişir. Kişinin kendini iyi hissettiği, uyandığında kendini zinde hissettiği süre, o kişi için ideal uyku süresidir. Bu süre de 4 saatten 11 saate kadar çıkabilir. Kişi sadece 4 saat uyuduğunda kendini zinde ve iyi hissedecek şekilde uyanıyorsa 8 saat uyumak için kendini zorlaması uyku hastalığına yol açabilir. Aynı durum 11 saat uyuyan kişinin 8 saat sonra uyanmak için kendini zorlaması halinde de görülebilir.

Uykusuzluğun Vücutta Yarattığı Etkiler

  • Kandaki akyuvar sayısı azalır ve vücudun hastalıklara karşı olan direnci azalır
  • Psikiyatrik hastalıklara karşı beynin direnci azalır
  • Kas gücü zayıflar
  • Kan şekeri dengesi bozulur
  • Vücut ısısı düşer
  • Solunum dengesi bozulur
  • Görme ve konuşma bozukluğu meydana gelir
  • Unutkanlık ortaya çıkar
  • Stres hormonu salgılanır
  • Sinirlilik ve tahammülsüzlük ortaya çıkar

Uyku Bozukluğu Türleri
Bilinen 80’den fazla uyku bozukluğu türü bulunuyor. Bunlar arasında en yaygın olanları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Uykusuzluk (İnsomnia)

Bir hafta içerisinde en az 3 gece uykuya dalamama, uykuda sıklıkla uyanma ve bu durumun 1 ay boyunca sürmesi durumunda insomnia uyku bozukluğundan söz edilebilir. Bu kişiler geceleri uykuya dalmakta zorlanmayla beraber sık sık uyanıyor ve yeniden uyumakta da güçlük çekiyor. Deliksiz bir uyku süreci yaşadıkları gecelerde de dinlenmiş bir şekilde uyanamıyor. Genellikle depresyon, kaygı bozukluğu ya da farklı hastalıkların da etkisiyle ortaya çıkan bu sorunun tedavisinde önce neden araştırılır. Bulunan sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik bir tedavi uygulanır. Hiçbir neden olmaması durumunda ise birincil derece uykusuzluk tanısı konur. Bir nedene bağlı olmadan ortaya çıkan uykusuzluğun temelinde ise uykuya dalamama sorunu yaşayacağına dair kişinin endişeli olası yatabiliyor.

  • Aşırı Uyku (Hipersomni)

Bu durum genellikle geceleri kaliteli bir uyku süreci yaşanmasına karşın gün içerisinde de kişinin uykulu olması haliyle kendini belli ediyor. Bir anlamda uyku sarhoşluğu durumu yaşanıyor. Şizofreni, borderline veya depresyon gibi ruhsal bozuklukların belirtisi olarak da ortaya çıkabilen bu durum madde kullanımına bağlı olarak da gelişebiliyor. Aynı zamanda uyku apnesi ya da narkolepsi gibi hastalıkların bir sonucu da olabiliyor. Bu problemi yaşayan kişilerde de öncelikle aşırı uykuya neyin sebep olduğu araştırılır ve ardından buna yönelik bir tedavi uygulanır.

  • Uyku – Uyanıklık Düzeni Bozukluğu

Bu uyku bozukluğu türü biyolojik vücut saatinin bozulması ile birlikte ortaya çıkıyor. Gündüz – gece düzeni kişide uzun süreli bozulduğunda da gelişebilir. Genellikle sabaha karşı uykuya dalan kişi günün neredeyse tamamını uykuda geçirir. Kişilik bozukluğu, şizofreni gibi durumlarda da görülebiliyor. Bu durumun tedavisi diğer uyku bozukluklarına nazaran çok daha güç olabiliyor.

  • Uykuda Kabus Görme

Gece uykusunun sonlarında, REM uykusunun sıklaştığı dönemde kişinin kabus görerek uyanması durumudur. Kişi gördüğü kabusu net bir şekilde hatırlar ve yeniden uyumaktan korkar. Bu teşhisin konması için söz konusu durumun 2 hafta boyunca tekrarlanması gerekir. Genellikle çocukluk döneminde daha sık görülen bu durum yetişkinlik dönemine de sarktığında kronik bir hal alabilir. Çok sayıda kişide travma sonrasında stres bozukluğu oluştuğunda bu sorun da eşlik edebilir. Tedavisi maalesef oldukça güçtür.

  • Uykuda Korku Nöbeti

Uykunun ilk zamanlarında REM uykusu dışında kişinin bir kabus ya da rüya görmese de korkarak uyanması halidir. Bu sorun çocuklarda 4 ila 12 yaş arasında sıklıkla görülür. 14 yaşın ardından kendiliğinden kaybolur. Ancak yetişkinlerde durum farklıdır. Genellikle anksiyete bozukluklarına eşlik eden bir sorundur.

  • Uyurgezerlik (Somnambulizm)

Uykunun ilk saatlerinde ortaya çıkan ve yatakta oturma, kalka ve dolaşma, yineleyen hareketler yapma gibi davranışların otomatik olarak yapılması şeklinde kendini belli eder. Bu sorunu yaşayanlar donuk bir şekilde, tek bir noktaya bakar. Yetişkinlerde nadir görülen bu sorunda hastayı uyandırmak son derece güç olur.

  • Uykuyla Bağlantılı Hareket Bozuklukları

Dişleri gıcırdatma, periyodik kol ve bacak hareketleri gibi sorunlarla kendini gösterir. Bu rahatsızlığa dair yapılan araştırmalar, demir eksikliği anemisinin tetikleyici rol üstlendiğini ortaya koyuyor.

  • Uyku Apnesi

Uyku ile ilgili bir solunum bozukluğu olan uyku apnesinde kişinin nefes alıp vermesi defalarca durur. Buna bağlı olarak kandaki oksijen seviyesi düşer ve bir süre sonra çok ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Uyku apnesi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sorundur.

Psikiyatrik Hastalıklarda Uyku Sorunları
Uykusuzluk ya da uyku bozuklukları özellikle şizofreni hastalarında sıklıkla görülür. Aşırı uyku ise genellikle depresyon durumunda görülür. Man durumunda ise genellikle hastanın uyku ihtiyacı çok azaldığından az uyuma durumu görülür. Bipolar duygu durum bozukluğunda uykusuz kalma gibi durumlar ortaya çıkar. Deliryum ve aynı zamanda demanslarda ise şiddetli bir uykusuzluk durumu oraya çıkar. Uykuda sıklıkla uyanma da bu duruma eşlik eder. Kaygı bozuklukları ya da aşırı stres durumlarında da uykuya dalmakta güçlük çekme sıkıntısı yaşanır. Görüldüğü gibi uyku bozuklukları tek başına gelişebildiği gibi çeşitli psikolojik ve psikiyatrik sorunlarla birlikte de görülebilir.

Uyku Bozuklukları Tanısı ve Tedavisi
Uyku ile ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle günümüzde çok sayıda kişi sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Uyku sürecinin sağlıklı olması, kişinin fiziksel ve psikolojik sağlığında da belirleyici olduğundan aşağıdaki şikayetlerden herhangi birine sahipseniz, sizin de mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.

  • Hiç uyuyamıyorum
  • Aşırı uyuyorum
  • Gün içerisinde hep uykum var
  • Geceleri sürekli uyanıyorum
  • Yeterli uyusam da dinlenmiş uyanamıyorum
  • Uykumda sıçrayarak uyanıyorum
  • Sürekli kabus görüyorum
  • Uyurken sürekli sayıklıyormuşum
  • Geceleri fark etmeden hareket ediyor, yataktan kalkıyorum

Uykuya dair yaşanan sorunların öncelikle başka bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması gerekir. Tedavide uyku bozukluğuna neden olan unsur da araştırılarak başlanır. Daha kaliteli bir uyku süreci yaşanması için hekim tarafından bazı ilaçların kullanımı önerilebilir. Ancak ilaç tedavisi en son düşünülür. Öncesinde kişinin uyku düzeninde bazı değişiklikler yapması istenebilir. Hekimler yaşanan uyku bozukluğu ne olursa olsun hastalara şu önerilerde bulunur ve kendini bir süre daha gözlemlemesini ister:

  • Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkın.
  • Gündüzleri uyumayın
  • Akşam yemeğinden sonra çay, kahve, alkol, sigara, kola içmeyin.
  • Uyku saatinden 3 saat önce egzersiz yapın. Ancak uyku saatine 1 saat kala egzersiz yapmayın.
  • Yatak odasını sadece uyumak için kullanın. Yatak odasında bilgisayar kullanmayın, TV izlemeyin, çalışmayın, yemek yemeyin ve kitap okumayın.
  • Yatmadan önce aç olmayın ancak ağır yiyecekler de yemeyin.
  • Uyuyamadığınızda kendinizi zorlamayın. Yataktan kalkın ve sizi biraz yoracak bir aktivitede bulunun.
  • Uyku öncesinde gevşeme egzersizlerini yapın.
  • Yatmadan önce ılık duş alın ve ardından ılık süt için.
  • Yatak odanızın karanlık ve sessiz olmasını sağlayın.

Uyumak İçin Alkol Almak!
Uyku ile ilgili sorun yaşayanların yaptığı en büyük hata uyumak için alkol almak oluyor. Bir anlamda alkolü uyku ilacı gibi kullanan kişilerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla… Ancak bunun uyku bozukluklarını daha da arttırdığını bilmenizde fayda var. Alkol ilk dönemde sedatif bir etki yapar ve uyumayı kolaylaştırır. Aynı zamanda derin bir uyku yaşanmasını da sağlar. Ancak uyku veren etkisi çok uzun sürmez. Bir süre sonra REM uykusu dönemlerini kısaltmaya başlar ve uyku kalitesini ciddi derecede bozar. Geceleri deliksiz uyunsa dahi kişinin dinlenmiş bir şekilde kalkması imkansız hale gelir. Alkol alarak uyuyan kişiler bir süre sonra alkolü kestiğinde uyku kalitesi daha da bozulur. Bu nedenle alkolün asla uyumak için kullanılmaması gerekir.

Uykuda Neler Oluyor?
Hem ruhsal hem de fiziksel sağlık için uyku son derece önemlidir. Uykuyu getiren aslında sinir sisteminde biriken toksik atıklardır. Bu toksik atıklar sadece uyurken vücuttan atılabilir. Atıldığında vücut hem fiziksel olarak hem de ruhen dinlenir. Uyurken kalp atış saysı azalır ve tansiyon düşer. Aynı zamanda solunum sayısı da azalır. Vücut ısısı biraz azalır ve iç organlar da daha az çalışır. Hem sinir sistemi hem de vücudun duyu organları dinlenme sürecine girer. Sonuç olarak sağlıklı bir yaşam sürmek için öncelikle sağlıklı bir uyku süreci yaşanması gerekir.

Leave your thought here

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir