Güncelleme Tarihi: 23 Aralık 2020
- Kalp Yetmezliği Nedir?
- Kalp Yetmezliği Nedenleri
- Kalp Yetmezliği Belirtileri
- Kalp Yetmezliği Teşhisi ve Tedavisi
Kalp Yetmezliği Nedir?
Akut veya kronik olarak gelişebilen kalp yetmezliği, kalp kasının, kan pompalama işlevini tam anlamıyla yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur. 70 yaşın üzerindeki her 8 kişiden 1’ini etkileyen bu sorun, kadınlara kıyasla erkekleri daha erken yaşlarda yakalar; bu sebeple erkekler için riskin yaklaşık bir buçuk kat daha yüksek olduğu kabul edilir.
“Konjestif kalp yetmezliği” olarak bilinen sorun, koroner arter hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kardiyovasküler rahatsızlıklar ile tetiklenir ve kalp kası, yavaş yavaş fonksiyonunu kaybetmeye başlar. Bu durum ilk aşamada kalbin, sağ veya sol tarafını etkiler; ileri kalp yetmezliğinde ise, kalbin her iki tarafı da kalp kasındaki zayıflamadan etkilenir.
Kalp yetmezliği aniden, şiddetli bir biçimde ortaya çıkabileceği gibi, belirli zaman aralıklarıyla da kendini hissettirebilir. Her iki durumda da bir uzmandan yardım almak ve sorunu kontrol altında tutmak şarttır.
Kalp Yetmezliği Nedenleri
Kalp yetmezliği temelde, kalp kasını etkileyen veya kasa zarar veren hastalıklardan kaynaklanır. Kronik kalp yetmezliğinin en yaygın nedeni, özellikle kalp krizinden sonra gelişen ve kalp damarlarının sertleşmesi ve daralması ile karakterize olan koroner arter hastalığıdır.
Koroner arterler, kalbe oksijen sağlayan damarlardır; bu damarların çeşitli nedenlerle tıkanması, daralması veya sertleşmesi kalp kasında dolaşım bozukluklarına yol açar. Bu durum, özellikle göğüste ağrı şikâyeti ile kendini belli eder. Hastanın bu ağrıyı dikkate almaması halinde ise koroner arter hastalığı hiç fark edilmeyebilir.
Bununla birlikte, kalp krizi de kalp kasının işlevini zayıflatır ve kası çevreleyen dokunun geri dönüşü olmayacak bir biçimde hasarlanmasına sebebiyet verebilir. Bu hasar, kalbin pompa işlevini etkileyerek kalp yetmezliğine yol açar. Kriz ile beraber görülen bu sorun, yüksek tansiyon hastalarında daha yaygındır.
Bazı durumlarda ise herhangi bir kriz yaşanmasa da yalnızca yüksek tansiyondan muzdarip olmak konjestif kalp yetmezliğine yol açabilir. Öyle ki, hipertansiyonu olan bireylerin %20’sinde, başka bir tetikleyici olmadan, kalp yetmezliği sorunu görülmektedir. Bilindiği gibi yüksek tansiyon, direncin artmasına sebep olduğundan, kalbin daha sık ve sert bir biçimde kan pompalamasına neden olur. Böyle bir durumda da, kalp ek stres altında uzun süre çalışamaz ve kapasitesinin bir kısmını kaybeder.
Aynı durum, kalp kapakçığındaki birtakım problemlerden de kaynaklanabilir. Aort kapakçıklarının daralmış olması veya sızdırması durumda kalbin daha güçlü ve sık bir biçimde kan pompalaması gerekir, bu da kaslar için kronik olarak artan bir yüke yol açar.
Benzer şekilde, düşük kalp atış hızı (bradikardi) veya yüksek kalp atış hızı (taşikardi) gibi kalp ritim bozuklukları da sağlıklı kan dolaşımını sekteye uğrattığı için kalp yetmezliğinin tetikleyicisi olabilir.
Tüm bunların haricinde, kalıtsal kalp hastalıkları, hamilelik, otoimmün bozukluklar (HIV gibi bağışıklıkla ilişkili hastalıklar), aşırı alkol tüketimi, birtakım ilaçlar, yanlış ilaç kullanımı, vücutta demir birikmesi, obezite, diyabet (şeker hastalığı), şiddetli enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar ve hipertiroidi de bu hastalığın bilinen nedenlerindedir.
Kalp Yetmezliği Belirtileri
Yaygın olarak bilinen, kalp yetmezliğine ilişkin semptomlar şöyledir:
- Hızlı veya düzensiz kalp atışı,
- Göğüste şiddetli ve geçmeyen ağrı,
- Özellikle hareket halindeyken gelişen ciddi nefes darlığı,
- Sürekli yorgunluk ve halsizlik,
- Bacaklarda, ayak bileklerinde veya ayaklarda şişlik, ödem,
- Karında şişlik,
- Akciğerlerde veya damarda sıvı birikmesi,
- Hareketlerin kısıtlanması, çabuk yorulma,
- Hırıltılı solunum ve uzun süreli kuru öksürük,
- Kanlı balgam (özellikle pembe ve köpüklü mukus),
- İdrara çıkma sıklığında artış (özellikle geceleri),
- Vücudun sıvı tutması,
- Kiloda ani artış,
- İştahsızlık ve mide bulantısı,
- Dikkat eksikliği ve konsantre olmada güçlük.
Bunların her biri çok ciddi belirtilerdir; bununla beraber, özellikle bayılma, şiddetli göğüs ağrısı ve nefes darlığı görülüyor ise bir sağlık merkezine başvurmak için zaman kaybetmemek önemlidir.
Kalp Yetmezliği Teşhisi ve Tedavisi
Kalp yetmezliği, hastanın tıbbi geçmişinin kapsamlı olarak değerlendirilmesi ve çeşitli testler yoluyla teşhis edilir. Bunun için ilk aşamada kalp ve akciğerler incelenir; EKG, ekokardiyografi ve genel kan testleri istenir. Testler ve muayene sonucunda hastalık teşhis edilir ise tedavi aşamasına geçilir.
Tedavi genel olarak hastalığın hangi aşamada olduğuna bakılarak ve hastanın yaşı, kronik hastalıkları ve yaşam tarzı incelenerek kurgulanır.
Kalp yetmezliğine sebep olan faktörleri tamamen egale etmek söz konusu değildir; fakat hastalıkla ilişkili olan semptomları iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Bunun için yapılacak ilk şey yaşam tarzında birtakım olumlu değişimlere gitmektir. Bu değişimler, aktif bir yaşam tarzı geliştirmek, egzersiz yapmak, sodyum yönünden zengin olmayan bir beslenme programına uyum sağlamak, sağlıklı kiloda kalmak ve stres yönetimi yapmak şeklindedir. Hangi türden bir tedavi uygulanıyor olursa olsun, hasta bu önerileri takip etmek durumundadır.
Kronik kalp yetmezliği yaygın olarak, ACE İnhibitörleri, Beta Blokerler ve Diüretikler gibi ilaçlar ile tedavi edilir. Bu ilaçlar, doktorun reçete ettiği biçimde, düzenli olarak alındığı durumda semptomların hafiflemesini sağlar. Bunların yanı sıra, doktor tarafından gerekli görülür ise, kalp ritmi bozukluklarının tedavisi için kullanılan ritim terapilerinden veya kalp pillerinden yardım alınabilir.
İleri aşamadaki kalp yetmezliği durumunda ise, şiddetli kalp ritmi bozukluklarını düzene koymak adına kalp piline ek olarak defibrilatör takılabilir. Bu yolla, ritimde senkronizasyon sağlanarak hastanın yaşam kalitesi ciddi oranda artırılır.