Güncelleme Tarihi: 8 Ocak 2022
Halk arasında tavuk karası olarak bilinmekte olan gece körlüğü, oldukça fazla kişide görülebilmektedir. Rahatsızlık tıbbi literatürde retinitispigmentosa olarak geçmektedir. Hastalık sonradan görülmeyen, kalıtımsal olarak sahip olunan rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Göze gelen ışık ilk olarak, kornea, iris ve lens tabakasından geçmektedir. Görme merkezi gözün arkasında yer almaktadır ve sarı nokta olarak adlandırılmaktadır. Görüntü sarı bölgeye iletildiğinde anlamlandırılır. Retinada herhangi bir dejenerasyon olduğu durumlarda ise retinitispigmentosa(gece körlüğü) rahatsızlığı ortaya çıkar.
Tavuk Karası Nedir?
Retina hücrelerinin bozulması sonucunda ortaya çıkan bu rahatsızlık, başlangıçta sarı noktadan uzak bir bölgedeki hücrenin bozulması şeklinde meydana gelir. Bu nedenle başlangıç döneminde hastalığın fark edilmemesi olasıdır. İlerleme aşamasında ise görme işlevinde bozukluklar ortaya çıkar. Nesnelerin algılanamaması durumu görülür. Bu durum gündelik yaşantıda ciddi problemlere yol açar. Trafik kazası ve hastanın sık sık nesneleri görmeyerek çarpması bu problemler arasında yer almaktadır. Bu rahatsızlık nadiren çocukluk döneminde ortaya çıkabilmektedir. Fakat genellikle kırklı yaşlara doğru görülmekte ve görme kaybına yol açabilmektedir.
Tavuk Karası Neden Görülür?
Kalıtımsal bir hastalık olan tavuk karası, genler aracılığıyla nesillere aktarılır. Bu nedenle hastalığın önlenmesi mümkün değildir. Doğuştan görülen bu durum, milyarda bir olacak şekilde sonradan da görülebilmektedir. Milyarda bir sonradan bu durumun görülmesinin nedeni ise genellikle idrar söktürücü ilaç kullanımıdır. Hastalık görüldüğü takdirde gözün şeklinde herhangi bir farklılık ortaya çıkmayacaktır. Bu durum ise hastalığın dışarıdan anlaşılmamasına yol açmaktadır. Hastalık, yalnızca göz muayenesi esnasında teşhis edilebilmektedir.
Tavuk Karası Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın dışarıdan bakıldığında anlaşılması mümkün değildir. Sıklıkla kişiler dahi görüşlerinde bir problem olduğunu anlamamaktadırlar. Hastalık ilerlediği takdirde kişiler göz muayenesine başvurmaktadırlar. Hastalığın belirtileri genellikle şu şekilde ortaya çıkmaktadır;
- Nesneleri seçmekte güçlük çekme: Göz içerisinde yer alan, çubuk olarak adlandırılan hücreler özellikle karanlıkta nesneleri algılamakta güçlük çeker.
- Görme kaybı
- Karanlıkta görmekte ciddi problemler yaşama
- Sık sık görme bozukluğu sebebiyle nesnelere çarpma
- Görüş açısının daralması, yalnızca orta tarafa odaklanabilme
Bu belirtilerden bir veya birkaçına sahip kişilerin mutlaka göz muayenesine başvurmaları gerekmektedir. Aksi takdirde kişiler görme işlevini kalıcı bir şekilde kaybedebilmektedirler.
Tavuk Karası Teşhisi Nasıl Gerçekleştirilir?
Belirtilere sahip olan kişiler göz muayenesine gittikleri takdirde hastalığın teşhisi mümkün olur. Hastalık, dışarıdan anlaşılabilen rahatsızlıklar arasında yer almaz. Detaylı bir muayene sonrasında teşhisi konulur. Uzman tarafından ilk olarak göz dibi muayenesi gerçekleştirilir. Göz dibi muayenesi esnasında retinada mevcut olan hücreler ile pigmentler incelenir. Ardından hastanın görme alanı test edilir. Görüş açısında herhangi bir daralmanın mevcut olup olmadığı tespit edilir. Son olarak tam anlamıyla teşhisin konulması adına, elektroretinografi tetkiki uygulanır. Tüm bunların sonucunda hastanın gece körlüğü rahatsızlığına sahip olup olmadığı net bir şekilde söylenebilmektedir.
Tavuk Karası Tedavisi Nasıl Gerçekleştirilir?
Kalıtımsal bir hastalık olan tavuk karasının günümüzde mevcut bir tedavi şekli bulunmamaktadır. Bu durum meydana geldiği takdirde uygulanabilecek bir ilaç tedavisi veya cerrahi yöntem mevcut değildir. Bunun nedeni rahatsızlığın ilk oluştuğu andan itibaren retinada yeterince hasara yol açmış olmasıdır. Bu hasar geri alınabilecek boyutta olmamaktadır. Bu seviyeye gelmiş olan rahatsızlığın herhangi bir tedavi yöntemi ile iyileştirilmesi mümkün değildir.
Doktorlar tarafından bu rahatsızlığa sahip olan kişilere, rahatsızlığın yavaş ilerlemesi ve kötüye gitmesini önlemek amacıyla A vitamini ile omega 3 alınması önerilmektedir. Günümüzde hastalığın tedavisinde birtakım yöntemler geliştirilmektedir. Bu yöntemler henüz denenmemekle birlikte birtakım riskler de taşımaktadır. Gen terapi tedavisi, bu yöntemler arasında yer almaktadır. Bu yöntem, henüz geliştirilme aşamasındayken yasaklanmıştır. Bunun nedeni, geliştirme aşamasında dahi birçok kişide kanser oluşumuna ve kişilerin hayatlarını kaybetmelerine yol açmasıdır. Dünyada hiçbir ülkede bu tedavi yöntemine başvurulmamaktadır.
Biyonik göz tedavisi ise, yedi yıllık bir süreçte toplamda yirmi üç kişiye uygulanmıştır. Bu tedavi yöntemi ile hastaların siyah/beyaz veya iki boyutlu görüşe sahip olmaları mümkün olmuştur. Bu tedavi yöntemi, her yüz tavuk karası hastasından onunda başarılı sonuçlar doğurabilecek orana sahiptir. Oldukça düşük bir başarı oranına sahip olması nedeniyle, tavuk karası hastalığına sahip kişiler tarafından bu tedavi yöntemi genellikle tercih edilmemektedir.
Elektro akupuntur tedavi yöntemi ise son zamanlarda sıklıkla uygulanan ve başarılı sonuçlar alınan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Bu tedavi yöntemi Türkiye’de de başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Elektro akupuntur tedavi yöntemi ve kök hücre tedavisi en başarılı sonuçların alındığı yöntemler olarak bilinmektedir. Kök hücre tedavisi günümüzde en sık başvurulan yöntemler arasında yer almaktadır. Ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır fakat henüz yaygın bir şekilde görülmemektedir. Başarılı sonuçların alınmasını sağladığı için ülkemizde de giderek yaygınlaşması beklenilmektedir.
Tavuk Karası Rahatsızlığında Kök Hücre Tedavisi
Görme düzeyleri oldukça düşük olan kişilerde dahi kök hücre tedavisinin başarılı sonuçlar sunduğu bilinmektedir. Günümüzde, kök hücre tedavisi ile tavuk karasının tedavisinin mümkün olduğuna dair görüşler bulunmaktadır. Hastalığa çözüm bulmak adına birçok yöntem geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. Kök hücre tedavisi, retinaya kendini yenileme işlevi bulunan kök hücrelerin yerleştirilmesi amacıyla gerçekleştirilir. Oldukça yeni bir yöntem olması nedeniyle uygulayan hekim ve sağlık kuruluşu bulmakta güçlük çekilebilir. Bu yöntem, tavuk karası gibi görme işlevinin kaybolmasına yol açan rahatsızlıklara sahip kişiler açısından umut vericidir. Ülkemizde de giderek yaygınlaşması ve sıkça uygulanması beklenilmektedir. Böylelikle görme kaybı tedavi edilebilir bir duruma gelebilir ve hastalar yalnızca iki boyutlu veya siyah/beyaz görmeyi sağlayacak tedavi yöntemlerinden ziyade tam görüş imkânı sunan kök hücre tedavisini tercih edebilirler.