Güncelleme Tarihi: 31 Ağustos 2022
Gözde meydana gelen rahatsızlıklar kişinin gündelik yaşantısını ciddi oranda olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Kalıcı körlüğe dahi neden olabilen birçok göz rahatsızlığı bulunmaktadır. Göz rahatsızlıklarını önlemek için birtakım faktörler mevcuttur. Bu nedenle kişiler, oluşabilecek ciddi rahatsızlıkların önlenmesi amacıyla bu faktörleri dikkate almalı ve göz sağlığı ile hijyenine dikkat etmelidirler. Kişiler gözde meydana gelen ciddi rahatsızlıklar olmadan dahi düzenli kontrollere gitmeli ve erken teşhis imkânlarından faydalanmalıdırlar.
Gözde meydana gelmekte olan kurumalar, ciddi göz problemlerine neden olabilmektedir. Göz kurumasının nedeni yalnızca gözün susuz kalması ile açıklanmamaktadır. Vücutta meydana gelen bazı problemler de bu duruma neden olabilmektedir. Farklı nedenlerden ötürü sinirlerde kuruma meydana gelebiliyor. Vücutta yer alan sinirlerin kuruması durumunda bazı etkenler sonucunda sinirlerin yenilenmesi mümkün olabiliyor. Fakat göz sinirinde meydana gelen kurumalarda sinirler yenilenemiyor. Bu durum da ciddi rahatsızlıklara yol açıyor. Göz sinirlerinde meydana gelen kurumalar için planlanan birkaç tedavi yöntemi bulunuyor fakat henüz uygulanma aşamasında olmadıkları biliniyor. Tüm bu nedenlerle kişilerin göz siniri kuruması meydana gelmeden önce gerekli önlemleri almaları tavsiye ediliyor.
Göz Siniri Kuruması Nedir?
Göz sinirlerinin mevcut olan hücrelerini kaybetmeleri sonucunda göz siniri kuruması meydana gelmektedir. Bu durum meydana geldiği takdirde gözler tam olarak işlevlerini yerine getiremezler.
Normalde pembe olan göz sinirlerinde hücreler kaybedilirse ve göz kuruması meydana gelirse bu sinirler beyaz renge dönüşmeye başlar. Bunun sonucunda kurumayı andıran bir görüntü ortaya çıkar ve göz kuruması adını bu durumdan alır. Herhangi bir nedenden ötürü gözdeki hücreler yaşamlarını kaybettiği takdirde göz kuruması meydana gelir ve bu durum ilerlediği takdirde ciddi rahatsızlıklara yol açar.
Göz Siniri Kuruması Neden Olur?
Göz siniri kurumasının nedenleri başlıca şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Göz sinirini besleme işlevi olan damarlardan bir veya birkaçında meydana gelen tıkanmalar
- Göz tansiyonu
- Göz sinirinde oluşan iltihaplanmalar
- Multipl skleroz (Göz sinirinin kılıfı üzerinde gerçekleşen hasarlar)
- Beyinde bulunan tümörün göz sinirlerine baskı yapması
- Gözün arka bölümünde bulunan tümörün göz sinirlerine baskı yapması
- Beynin çevresinde mevcut olan sıvıda artışın meydana gelmesi
- Doğuştan gelen rahatsızlıklar
- Kalıtımsal rahatsızlıklar
- Tiroid nedeniyle meydana gelen rahatsızlıklar
- Beyin veya beyin zarında meydana gelen iltihaplanmalar
Bu rahatsızlıkların dışında vücutta meydana gelen diğer problemler de göz siniri kurumasına neden olabilmektedir. Göz siniri kurumasına neden olan çok fazla problem mevcuttur. Bu nedenle kişilerin yukarıda yer alan rahatsızlıklara sahip olmayı beklemeden düzenli olarak göz muayenesine gitmeleri tavsiye edilir.
Göz Siniri Kuruması Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?
Göz siniri kuruması tedavisi için birtakım yöntemler geliştirilmeye çalışılmaktadır fakat günümüzde etkin olarak kullanılan herhangi bir yöntem mevcut bulunmamaktadır. Hastalığın tedavisi konusunda ilk olarak hastalığa neden olan faktörler tespit edilmelidir. Bunun yanı sıra rahatsızlığın hangi boyutta olduğu da bir göz doktoru tarafından teşhis edilmelidir.
Göz sinirleri hücrelerinin tamamen işlevini kaybetmesi sonucunda yenilenmesi mümkün değildir. Ölen hücrelerin canlanması için mevcut olan bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kaybın tam anlamıyla gerçekleşmediği durumlarda ilk olarak göz siniri kurumasının sebepleri teşhis edilmesi gerekmektedir. Daha sonra rahatsızlığın ilerlemesi önlenebilmektedir. Hastalığın önlenmesi amacıyla göz siniri kurumasının başlangıcında olan kişilerin özel gözlükler kullanılması doktor tarafından tavsiye edilebilmektedir. Böylelikle görme işlevinde meydana gelecek olan problemler önlenebilmektedir.
Göz siniri kuruması durumunun henüz tedavisi bulunmasa dahi bu alanda yapılan çalışmalar devam etmektedir. Böylelikle gelişen teknoloji ile bu problemin çözümü ilerde mümkün olabilir. Fakat yine de kişilerin erken teşhisin önemini unutmamaları ve başlangıç aşamasındayken gerekli önlemleri almaları gerekmektedir.