Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2018
Bilindiği gibi erkeklerde en sık görülen ikinci kanser; prostat kanseridir. Yapılan araştırmalar gelişmiş ülkelerde bu kanserin daha yaygın bir şekilde görüldüğünü de ortaya koyuyor. Genetik faktörlerin bir hayli etkin olduğu prostat kanserinde risk faktörleri arasında beslenme düzeni de bulunuyor. Ailesinde prostat kanseri bulunan kişilerin erken dönemde kontrollerini yaptırması büyük önem taşıyor.
Prostat kanseri tarama kontrollerinde fiziksel muayene, PSA değerlendirmesi bir arada incelenerek gerçekleştirilen bir taramadır. PSA genellikle tek başına değerlendirilmez çünkü daha önce tanı konmasında gecikmeye neden olduğu ve bu nedenle tek başına değerlendirilmemesi gerektiği bilinmelidir. 40 yaşın üzerinde olan tüm erkeklerin prostat kanseri tarama testi yaptırması, erken teşhis noktasında önemli olabiliyor. Bu tarama testlerinde bazı bulgulara rastlanması halinde hastadan prostat biyopsisi yaptırması istenir.
Prostat Biyopsisi Nedir?
Prostat biyopsisi kişinin prostat kanseri olup olmadığının anlaşılması gerçekleştirilen bir tetkiktir. Ultrason eşliğinde gerçekleştirilen bu biyopside hastadan bir parça alınır ve patolojik incelemeye gönderilir. Prostat kanseri teşhisinde son derece önemli olan biyopsi, neticeleri güvenilir olan bir testtir.
Prostat Biyopsisi Neden Yapılır?
Prostat biyopsisi yapılan fiziki muayene ya da tarama testlerinden sonra hekim tarafından şüpheli bir bulguya rastlanması halinde yapılır. Amacı ise hastada prostat kanserinin olup olmadığının anlaşılması yani prostat kanseri teşhisi konmasıdır.
Prostat Biyopsisi Nasıl Yapılır?
Ultrason eşliğinde, prostattan bir doku parçası alınması şeklinde gerçekleştirilen prostat biyopsisi kısa sürede tamamlanan bir işlemdir. Genel anestezi ya da lokal anestezi uygulanarak yapıldığından hasta herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Anal bölgeye de çeşitli anestezik kremler uygulanır. İstenen uyuşma elde edildikten sonra uygulamaya başlanır. Makattan ultrason probu rektuma girer ve prostatın görüntülenmesi sağlanır. Ardından yaklaşık 25 cm uzunluğa sahip olan prostat iğnesi probun üst kısmından kaydırılır ve prostatın loblarından çeşitli parçalar alınır. Bu işlemde hastanın prostatından kaç parça alınacağına dair net bir rakam yok. Genellikle hekimler 10 ila 16 arasında parça almayı tercih eder. Tüm bu işlemler yaklaşık olarak 20 dakikada tamamlanır.