Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2021
- Diyabet Cerrahisi Nedir?
- Kimler Diyabet Cerrahisi İçin Uygun Adaydır?
- Diyabet Cerrahisi Nasıl Gerçekleştirilir?
- Diyabet Cerrahisi Öncesi
- Diyabet Cerrahisi Sonrası
Diyabet Cerrahisi Nedir?
Şeker hastalığına ilişkin tüm vakaların yaklaşık yüzde 95’ini oluşturan en yaygın tür olan, Tip 2 diyabet, vücut yeterli insülin üretmediğinde ve / veya ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamadığında ortaya çıkan kronik bir metabolik bozukluktur. Yaygın bir biçimde “insülin direnci” olarak da adlandırılan bu bozukluk, tedavi edilmediğinde kan şekerinin ciddi biçimde yükselmesine neden olarak kalp, böbrek ve göz de dâhil olmak üzere çeşitli organ ve dokuları olumsuz yönde etkiler.
Tip 2 diyabet, zaman içinde insülin üretiminin azalması ile karakterize olan, ilerleyici bir hastalıktır. Bu, artan ilaç ihtiyacına yol açarken, kötüleşen glisemik kontrol, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz hastalığı ve körlük gibi diyabet komplikasyonları geliştirme riskini artırabilir. Dahası, tip 2 diyabet, nöropati, ampütasyonlar, iktidarsızlık, depresyon, bilişsel gerileme ve belirli kanser türleri için de ciddi risk oluşturur.
Tip 2 diyabet için mevcut tedavi, yaşam tarzı müdahalesini (kilo verme, sağlıklı bir beslenme programı benimseme, düzenli egzersiz yapma) ve anti-diyabet ilaçlarını içermektedir. Tıbbi gözetim ile beraber reçete edilen diyabet ilaçlarına sıkı sıkıya bağlı kalmak, kan şekeri seviyelerinin aşırı yüksek olmasını önlemeye yardımcı olabilir, fakat yaygın kanı hastalığın zaman içinde kötüleştiği ve zamanla kan şekerini kontrol altında tutmak için daha fazla sayıda ilaca ihtiyaç duyulduğu yönündedir.
Bu nedenle dünya çapında yaklaşık olarak 200 milyon insanı etkileyen bu hastalıkla mücadele etmek için cerrahi yöntem kullanılmaya başlanmıştır. On yıllardır uygulanan ve obezite cerrahisi olarak da bilinen bariatrik ameliyatlar, diyabet üzerindeki kontrolü mümkün kılmaktadır. Öyle ki halk arasında “zayıflama ameliyatı” olarak da adlandırılan bu operasyonlar zaman içinde evrilerek diyabet tedavisinde kullanılan bir alan olmuş ve işlem diyabet cerrahisi olarak adlandırılmaya başlamıştır.
Son dönemde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, diyabet cerrahisi geçiren hemen hemen tüm bireyler tip 2 diyabetik açısından iyileşme göstermektedir. Bu cerrahi alanı, kan şekerinde düşüş, diyabetle ilgili sağlık sorunlarının iyileştirilmesi, gerekli ilaç dozajını ve türünü azaltma noktasında oldukça etkilidir.
Kimler Diyabet Cerrahisi İçin Uygun Adaydır?
Diyabet cerrahisi için uygun adaylar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- İlaçlar ile diyabet kontrol altına alınmış olsa bile, tip 2 şeker hastalığının üçüncü evresinde (VKİ> 40 kg / m2) olanlar,
- Vücut kitle endeksi 35 ila 39.9 arasındaki, obez kişiler,
- Diyabet hastalığı ilaçlar ile kontrol altına alınamayanlar,
- Diyabet hastalığı ile beraber kardiyovasküler hastalıkları da bulunan, riski gruptaki kişiler.
Bunların yanı sıra, kişinin şeker hastalığı ameliyatı için uygun olup olmadığına ilişkin karar elbette ki operatör doktor tarafından verilir.
Diyabet Cerrahisi Nasıl Gerçekleştirilir?
Diyabet cerrahisi genellikle bağırsak bypassı içeren prosedürlerle gerçekleştirilir. Bununla beraber, obezite cerrahisinin aksine, şeker hastalığı ameliyatı yalnızca fazla kiloları vermeye yaramaz, metabolik hastalıkların kontrolünü sağlar. Yine de, hastanın yaşam kalitesi üzerinde önemli bir yük oluşturduğunda kilo verme ameliyatını da içerebilir.
Diyabet cerrahisi yaygın olarak şu yöntemler ile gerçekleştirilir; Roux-en-Y, gastrik bypass, duodenal switch ile biliopankreatik diversiyon.
İşlem, genel anestezi altında, çoğunlukla laparoskopik teknikle gerçekleştirilir ve hangi yöntemin kullanıldığına bağlı olarak 2 – 5 saat içinde tamamlanır.
Diyabet Cerrahisi Öncesi
Diyabet cerrahisi öncesinde hastalardan birtakım testler istenir. Bu testler genellikle, EKG, göğüs röntgeni ve tam kan tahlili şeklindedir. Bu testler neticesinde hastanın işlem için uygun olduğu bir kez daha teyit edilir.
Bu aşamada, hastanın cerrah ile sağlıklı bir iletişim kurması oldukça önemlidir. Görece zorlu bir işlem olan şeker hastalığı ameliyatı öncesinde hastanın beklentilerini net bir biçimde cerrahla paylaşması, karşılığında da olası sonuçlar hakkında detaylı bilgi alması önemlidir.
Diyabet cerrahisi öncesinde hastaların dikkat etmesi gerekenler ise şöyledir:
- Ameliyattan yaklaşık bir ay önce kafeinli içecek tüketimi durdurulmalıdır.
- Ameliyattan yaklaşık bir ay önce sigara ve alkol tüketimi durdurulmalıdır. Bu maddeler uygulamanın başarılı bir şekilde sonuçlanmasına engel olur.
- Cerrah önerir ise işlem öncesinde bir diyetisyenden yardım alarak kilo vermeye çalışılmalıdır. Ameliyattan önce kilo vermek, organların çevresindeki yağ miktarını azaltmaya yardımcı olur.
- Ameliyat günü yaka kısmı geniş, kolay çıkarılabilir kıyafetler tercih edilmelidir.
Diyabet Cerrahisi Sonrası
Diyabet ameliyatının tamamlanmasının ardından, genellikle hasta 3 gün boyunca hastanede gözlem altında tutulur. Midenin ve sindirim sisteminin korunması adına bir süre (gün sayısı cerrah tarafından verilecektir) katı gıdalardan uzak durmak gerekebilir. Bununla beraber, işlem öncesinde olduğu gibi belirli bir diyet programına uymak da operasyonun önemli bir parçasıdır. Bu süreç boyunca sıvı ve püre haline getirilmiş yiyecekler tercih edilir.
Operasyon sırasında hangi yöntemin kullanıldığına bağlı olarak iyileşme periyodu her hastada farklıdır; bununla beraber, iyileşmenin ortalama 6 ila 8 hafta süreceği söylenebilir.
İyileşmenin ardından, diyabet cerrahisi ile elde edilen sonuçların kalıcılığını sağlamak adına günlük hayat dinamiklerini sağlıklı hale getirmek ve kilo kontrolüne dikkat etmek önemlidir.