Skip links

Prostatit (Prostat İltihabı) Nedir? Belirtileri Nelerdir, Nasıl Tedavi Edilir?

Güncelleme Tarihi: 2 Şubat 2018

Erkeklerin sıklıkla yaşadığı sorunlardan biri olan prostatit, prostat bezlerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak enfeksiyon ya da iltihaplanma oluşmasıdır. Son yıllarda erkeklerin kabusu haline gelen bu rahatsızlığın görülme sıklığı % 50’ye kadar yükseldi. Kronik bir sağlık sorunu olarak nükseden prostatit farklı şekillerde ortaya çıkabilme özelliğine sahip. Hastalığın ortaya çıkma şekli ve hastalarda görülen belirtiler farklılık gösterebilir. Bu bilgiler doğrultusunda prostat iltihaplanması, çeşitli sınıflarda değerlendirilen bir hastalıktır. Prostatit sanıldığı gibi bir kanser türü ya da iyi huylu prostat büyümesi değildir. Genç yaşlarda ortaya çıktığında hastaların en yaygın şikayeti kalça ağrısı olur. Bu nedenle bazı klinik çalışmalarda “kalçadaki baş ağrısı” şeklinde de bu rahatsızlık tabir edilmektedir. Prostatit cinsel yolla bulaşabilen bir hastalık değildir. Fakat bu teşhisin konduğu kişilerin tedavi aşamasında cinsel ilişkiden uzak durması gerekebilir. Çünkü mevcut iltihap ya da bakteri partnere geçebilir ve hastanın partnerinde bazı hastalıklara sebebiyet verebilir.

Bir diğer rahatsızlık olan Mesane Kanseri hakkında tüm detayları paylaştığımız yazımızı okumak için tıklayın!

Prostatit Neden Olur?
Prostatitin neden ortaya çıktığına dair net bir bulgu henüz elde edilemedi. Konuya dair uzun yıllardır çeşitli araştırmalar yapılmaya devam ediliyor. Tıp dünyasında prostatit nedenlerine dair bazı teoriler mevcut. Ancak henüz söz konusu teorilerden hiç biri bilimsel olarak kanıtlamadığından hastalığın nedeni kati olarak bilinemiyor. Prostatit neden oluşur sorusunun teorik yanıtları şu şekildedir:

  • Baharatlı yiyeceklerin aşırı tüketilmesi
  • Soğuk havada uzun süre kalma
  • Çay, kahve ve sigaranın aşırı tüketimi
  • Asitli ve gazlı içeceklerin aşırı tüketimi
  • Bira, şarap gibi mayalı ve alkollü içeceklerin aşırı tüketimi
  • Uzun süre aynı pozisyonda oturmaya bağlı bir yaşam şekli
  • Uzun süre bisiklet ya da motosiklet kullanımına bağlı travmatik etkiler olması
  • Cinsel yolla bulaşan iltihabın kalıcı enfeksiyon oluşturması
  • Bazı tıbbi müdahaleler

Prostatit Hastalarının Genel Şikayetleri

  • İdrar yaparken zorlanma
  • Çok sık idrara çıkma
  • Geceleri birkaç defa idrar nedeniyle uyanma
  • İdrarın tamamının yapılamaması
  • İdrar yaparken yanma hissi
  • Peniste ve kalçada ağrı
  • Penis ucunda batma hissi
  • Yumurtalık ve kasıklarda batma ve sancı hissi
  • Bel bölgesinde ağrı
  • Cinsel boşalma sonrası ağrı ve yanma hissi

Prostatit Çeşitleri Nelerdir?
Prostat iltihabı (prostatit) genel olarak akut, kronik, kronik bakteriyel olmayan ve noninflamatuar kronik pelvik ağrı sendromu şeklinde 4 farklı grupta değerlendirilir.

Akut Prostatit
Bu rahatsızlığın semptomlarının güçlü şekilde ortaya çıktığı prostatit çeşidi akut prostatittir. Aynı zamanda da toplumda en seyrek görülen çeşidi olan akut prostatit ani bir şekilde prostat bezi dokusunda enfeksiyon meydana gelmesi şeklinde görülür. Bu prostatit çeşidinin bir diğer özelliği de istisnasız her yaş grubunda görülebiliyor olmasıdır. Birden ortaya çıkan ilk şikayet idrar yaparken güçlük çekmek olmakla beraber bu şikayete genital bölgede ağrı da eşlik eder. Tedavisi uzun bir süreci gerektiriyor olsa da hastanın uygun tedavi ile hastalıktan tamamen kurtulması mümkün olabilir. Hekim tarafından tanısı hızlı ve kolay bir şekilde konabilen bir türdür.

Akut Prostatit Belirtileri Neler?

  • Yüksek ateş ve üşüme
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Titreme
  • İdrar yapamama ya da yaparken zorlanma
  • İdrar renginde bulanıklık
  • İdrarda kan görülmesi
  • Cinsel isteksizlik
  • Vücudun eklemlerinde ve kaslarında ağrı hissi
  • Genital bölgenin alt kısmında ve makatta ağrı hissi
  • Sıklıkla idrar yapma isteği

Kronik Prostatit
Bu prostatit türü genellikle genç ve orta yaşlarda olan erkeklerde görülür. Çeşitli bakterilere bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülür. Yapılan incelemelerde idrar yolu iltihaplanmasının tekrarlanması ya da tedavide gecikme nedeniyle prostat bezine iltihabın bulaşması sonucu ortaya çıkabildiği anlaşıldı. Diğer prostatit çeşitleri ile kıyaslandığında semptomların çok daha hafif yaşandığı söylenebilir. Bu prostatit türünde bazı periyotlar halinde enflamasyon görülebildiği de bilinir. Semptomlar hafif düzeyde olmakla birlikte çok yavaş ortaya çıkar. Bazı hastalarda semptomlar hastalığın oluşmasından 2 yıl sonra dahi görülmeye başlanabilir. Bu nedenle teşhisin en çok geciktiği prostatit türüdür. Tıpkı tanı konması gibi tedavisi de uzun bir zaman dilimini gerektirir.

Kronik Prostatit Belirtileri Neler?

  • İdrarda ve menide kan olması
  • Sürekli sinirli ve gerginlik hali
  • Erken boşalma
  • Boşalma esnasında ağrı
  • İktidarsızlık
  • Eklem ya da kaslarda kronik ağrılar
  • İdrar yaparken zorlanma ve sancı hissi
  • İdrar yaparken yanma hissi
  • Yüksek ateş, titreme, halsizlik
  • Sık idrara çıkma isteği
  • Geceleri idrara çıkma nedeniyle sık sık uyanma
  • Aniden gelen idrar yapma isteği

Kronik Bakteriyel Olmayan Prostatit
Bu rahatsızlık tıpta inflamatuar kronik pelvik sendromu olarak da adlandırılır. Diğer prostatit çeşitlerinden farkı ise prostat bezinde iltihaplanmanın mevcut olmasına karşın bakterinin mevcut olmamasıdır. Bu hastalığa sahip olan erkeklerin % 90 gibi yüksek bir oranında prostatitin bu çeşidi bulunur. Hastalarda bakteri tespit edilemediğinden farklı bazı mikroorganizmalar nedeniyle prostatit geliştiği teorisi oldukça güçlüdür.

Kronik Bakteriyel Olmayan Prostatit Belirtileri

  • Az miktarda ancak sıklıkla idrara çıkma
  • Cinsel boşalmadan hemen önce veya hemen sonra testislerin alt bölümünde ve makat çevresinde ağrı ve yanma hissi
  • Boşalma esnasında şiddetli ağrı
  • Cinsel isteksizlik
  • İktidarsızlık
  • İdrarın yavaş akması
  • İdrar yapmakta zorlanma ve yanma
  • Geceleri sıklıkla idrar ihtiyacı nedeniyle uyanma

Noninflamatuar Kronik Pelvik Ağrı Sendromu
Bu sendrom aynı zamanda ağrılı prostat olarak da bilinir. Prostat bezinde hem iltihap hem de bakteri bulunmaz. Fakat tipik prostatit belirtilerinin neredeyse tamamı hastada mevcuttur. Genellikle bir bulguya rastlanmadığından hastanın farklı şikayetler nedeniyle kliniğe başvurması neticesinde bu teşhis konur. Menide ve idrarda iltihap bulunur ancak prostat bezinde iltihap olmaz.

Prostatit Teşhisi Nasıl Konur?
Prostatit aslında tanı konması güç ve zorlu bir süreci gerektiren bir rahatsızlıktır. Çünkü kişiden kişiye değişiklik gösteren semptomlar söz konusu olabilir. Hastalığın şiddeti ya da yaşattığı şikayetler de yine hastadan hastaya oldukça farklılaşır. Dolayısıyla prostat tanısının nasıl konduğuna dair tek bir protokolden de söz etmek mümkün olmaz. Elbette ilk aşamada fiziksel muayene ve hastanın öyküsünün dinlenmesi gerekir. Hemen ardından bazı tetkiklerin yaptırılması gerekir. Bu sayede iltihap, bakteri ve prostatın durumuna dair bazı bulgular elde edilmesi hedeflenir. Yapılan tetkikler çoğu zaman prostatit bulgusunu doğurmayabilir. Hekimler doğru teşhis koyabilmek için meares – stamey dört bardak testi yapılmasına gerek duyar. Bu test sonucuna bağlı olarak prostatit teşhisi konur ve derhal tedavi planlaması yapılarak hasta tedavi sürecine alınır.

Meares – Stamey Dört Bardak Testi
Hastadan idrar numunesi alınması şeklinde uygulanan bir testtir. Önce hastadan ilk idrar alınır. Bu ilk idrar tıpta uretral idrar olarak adlandırılır. Ardından orta idrar yani mesane idrarı hastadan alınır. İdrar numunesi alınmasının ardından prostat masajı tedavisi yapılarak hastadan akıntı numunesi alınır. Masajın hemen ardından hastadan yeniden idrar numunesi alınır. Laboratuvar ortamında bu dört numune mikroskobik bir incelemeden geçirilir. Elde edilen bulgular ve inceleme sonucuna göre hastaya prostatit teşhisi konur.

Prostatit Tedavisi
Öncelikle hastaların uzun süren bir tedavi süreci yaşamaları gerektiği bilinmelidir. Tedavi sürecinin başlayabilmesi için prostatit çeşitlerinden hangisinin hastada olduğunun kati tanısı gerekir. Akut prostatit çeşidi bulunan hastaların oldukça uzun süre antibiyotik tedavisi görmesi gerektiğinden kliniğe yatırılması gerekir. Çünkü bu süreçte hastaların sağlık durumunun da kontrol altında tutulması gerekmektedir. Akut prostatitin tedavi edilmemesi hayati tehlike doğurur. Çünkü iltihap kısa sürede kana karışabilir ve yaşamı tehdit edecek komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Söz konusu belirtileri yaşayan hastaların derhal hastaneye başvurması gerekir. Kronik bakteriyel prostatit çeşidi olan hastalar da tıpkı akut prostatitte olduğu gibi uzun süreli antibiyotik tedavisine alınır. Beraberinde farklı bir destekleme tedavisi de uygulanır. Destek niteliğindeki tedaviye hastanın sağlık durumu dikkate alınarak hekim tarafından karar verilir. Noninflamatuar kronik pelvik ağrı sendromu olan hastalarda uygulanan tedavi de yine antibiyotik kullanımına bağlı olarak planlanır. Fakat farklı olarak muhakkak kas gevşetici ilaç ile vitamin takviyesi de tedavi planlamasına dahil edilir. Bu rahatsızlığın tedavisinde aslında tek bir protokol yoktur. Hem hastanın durumu hem de hastalığın ilerleme düzeyi ve şekline bağlı olarak çok farklı tedaviler uygulanabilir. Tedavide amaç şayet varsa iltihabı ve bakteriyi yok etmekle birlikte hastaların şikayetlerini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Tüm bunlar aşamalı olarak gerçekleştirilir.

Prostatit Tedavisinde Uygulanan Yöntemler

  • Antibiyotik Tedavisi

Her hastanın antibiyotik kullanımı durumunda vücut tepkisi farklı olabilir. Genellikle 6 haftalık antibiyotik kullanımı yeterli olmakla beraber bazı hastalarda bu süre 4 ya da 12 haftaya kadar uzayabilir. Bu tedavide en önemli unsur tedavinin tamamlanması, yarıda kesilmemesidir. Diğer tedavi yöntemleri antibiyotik tedavisine dahil edilerek uygulanır.

  • Alfa Reseptör Blokerleri

Hastanın idrar yapmakta güçlük çekmesi şikayetini ortadan kaldırmaya yönelik olarak uygulanır. Prostat bezinde bulunan düz kas hücrelerini etkisi altına alan bir tedavi şeklidir. İlaç kullanımı şeklinde uygulanan bu tedavi 3 ila 6 ay kadar sürer. İlaç kullanımına başlandığında kısa sürede olumlu etkiler hasta tarafından fark edilir.

  • Konservatif Tedavi

Hastayı rahatlatmaya yönelik uygulanan bu tedavi sıcak oturma banyosudur. Bu tedavi boyunca hastadan stresten uzak durması istenir ve aynı zamanda beslenmesine de maksimum seviyede dikkat edilmesi gerekir. Asitli, alkollü, baharatlı yiyecek ve içecekler yasaklar listesinde yer alır. Lifli gıdaların her gün düzenli tüketimi ile olası kabızlık riski yok edilir ve bol su tüketimi önerilir.

  • Kas Gevşetici

Kas gevşetici ilaç kullanımının amacı pelvik ağrılarının ortadan kaldırılmasıdır. Hastanın şikayetlerinin devam edip etmediğine bağlı olarak her hastada farklı sürelerde ilaç kullanımı önerilebilir.

  • Antiiflamatuar Ajanlar

Prostat bezinde iltihap olduğunda uygulanan bu tedavide iltihap oranını azaltmak ve bununla beraber hastanın bazı şikayetlerini ortadan kaldırmak amacı hakimdir. Bağışıklık sistemini baskı altına alan ilaçların kullanımı söz konusudur.

  • Prostat Masajı

Kan dolaşımını düzenlemek amacıyla gerçekleştirilen geleneksel tedavi yöntemlerinden biridir. Aynı zamanda kullanılan antibiyotik ilacın prostat bezine ulaşması amacıyla da uygulanır.

Prostatit Riskini Arttıran Faktörler
Çok yaygın görülen bir hastalık olduğundan erkeklerin risk faktörünü arttıran unsurlardan uzak durması önerilir. Prostat iltihaplanması riski şu faktörlere bağlı olarak artar:

  • Herhangi bir nedenle kişiye sonda takılması
  • Kabızlığın sıklıkla yaşanması
  • Anal cinsel temas
  • İdrar yolu iltihaplanması yaşamak
  • İdrar yolunun normal olmayan bir yapıya sahip olması

Prostatit ile Prostat Kanseri İlişkisi
Prostat kanseri ile prostatit arasında bir bağlantı olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak 40 yaş üzerinde olan erkeklerde görülen prostatit ie birlikte prostat kanserinin de mevcut olduğu vakalar bir hayli fazladır. Bu nedenle genetik olarak prostat kanseri riski olan kişilerin serbest PSA ve total PSA testlerini düzenli olarak yaptırması ve erken teşhisin faydalarından istifade etmesi önerilir.

Tıbbi Birimler

Sağlık & Güzellik

Doktorlar

Online Randevu

Tahlil Sonuçları

E-Doktor

İletişim Bilgileri

Anlaşmalı Kurumlar

Sağlık Köşesi

International Patients

Kurumsal

Esencan Videolar